NAFAKA:
Evli kadının nafakasının
yani giyecek ve yiyeceğinin kocasına vacip olduğu hususunda icma bulunduğunu
yukarıda belirttim. Bu hüküm Talak suresinin 7. ayeti ve bu babta rivayet edilen
hadislerle de sabittir. Şu halde bu hüküm Kitab, Sünnet ve İcma' ile sabittir.
EI-Menhel'in Tekmile
yazarı özetle şöyle der: Alimler, erginlik çağına ermiş olan erkeklerin,
karılarının nafakasını ödemekle mükellef bulundukları ve ancak kocasına itaatsız
olanların nafakasının vacip olmadığı hususunda ittifak etmişlerdir. Nafaka
deyiminden maksat yiyecek, içecek, giyecek ve meskendir.
Farz olan nafaka durum
ve miktarı hususundaki alimlerin görüşlerine gelince:
1- Hanefiler'in fetvaya
esas olan kavillerine göre; nafaka hususunda kocanın mali durumu esastır.
Delilleri Talak suresinin şu mealdeki 7. ayetidir: "Varlıklı olan kimse,
nafakayı varlığına göre versin; rızkı ancali kendisine yetecek kadar verilmiş
olan kimse de Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah kimseye, verdiği
rızkı aşan bir yük yüklemez. Allah, darlığa düştükten sonra kolaylık
verir."
2- Şafiiler'e göre de
kadının nafakası hususunda kocasının hali esastır. Koca zengin ise; yiyecek
olarak her gün için iki müd; orta halli ise bir buçuk müd; fakir ise bir müd
verir. Fakat Şafiiler'in bu tesbitinin bir delili yoktur. Nevevi, Müslim'in
şerhinde, "Kazalar" bahsinde: Aişe {r.anha)'dan rivayet ettiği Hind
(r.anha)'nın hadisinden anlaşılıyor ki nafaka miktarı müdlere takdir edilmeyip
yetecek miktar olması gerekir. Şafii mezhebindeki arkadaşlarımıza göre erkeğin
yükümlü olduğu yakınlarının nafakası yetecek miktar olarak tesbit edilir. Fakat
karısının nafakası müdlerle takdir edilir. Ama bu hadis bu görüşü reddeder,
demiştir.
3- Malikiler'e göre
kadının nafakası, kocasının mali durumuna ve kadının haline göre tesbit edilir.
Bu tesbitte örf ve adete itibar edilir. Eğer erkek zengin olup karısı fakir ise
karısının nafakasını karısının seviyesindeki fakirlerden farklı ve daha üstün
olarak verir. Eğer erkek fakir ise karısının fakirlik veya zenginlik durumunu
dikkate alarak normal nafakasını ödemesi gerekir. Şu halde zengin koca fakir
olan karısına zengin bir kadının nafakası seviyesinde nafaka vermekle mükellef
değildir. Keza zengin olmayan bir erkek zengin olan karısına bir fakir kadının
nafakası kadar vermesi kafi değildir. Kendi gücü nisbetinde ve şehrin genel
durumunu dikkate alarak bir kadının nafakasından biraz olsun fazla vermesi
gerekir. Bir şehir halkının adeti darı ekmeği yemek ise kadın buğday ekmeğini
isteyemez. Keza köydekilerin adeti buğday ekmeği yemek değil iken kadın buğday
ekmeğini isteyemez Mesken ve giyecek hususundaki hüküm de böyledir
4- İmam Ahmed
(RahimehuIlah)'e göre kadının nafakası kendisiyle kocasının durumlarına göre
ayarlanır Eğer ikisi de zengin iseler erkek karısına zengin nafakasını ödemekle
yükümlüdür. İkisi de fakir iseler fakir nafakası ödemekle yükümlüdürler.
Taraflar orta haIli iseler orta hallilerin nafakasına göre ödenir. Birisi fakir
diğeri zengin ise erkek orta hallilerin durumuna göre karısının nafakasını
ödemekle yükümlüdür. Hanefiler'den el-Hassan da bu kavli tercih etmiştir
Konu hakkındaki deliller
Hanefi ve Maliki mezheblerinin görüşlerini teyid eder, durumdadır